OLANDA HAYIR VARDIR SAYIN BAKAN
İdris Şekerci
Her zaman olumsuz şeyleri gündem edecek değiliz ya. Bu sefer bir güzelliği paylaşalım istedim.Hepimizin ağırlıkları vardır. Adına bazen görev deriz, bazen de emanet. Emanet bilerek bize tevdi edilen her vazifenin de bir sonu olduğunu/olması gerektiğini bilerek hareket ettiğimizde bize verilen emanetin sahibine hürmeten "olanda hayır vardır!." diyerek üzerimizdeki ağırlığı atmanın huzurunu yaşarız.
İbrahim Tenekeci'nin; "Bize emanet edilen imkânlar ve makamlar bir gün mutlaka elimizden alınacaktır. Buradaki asıl mesele, onları teslim ettikten sonra elimizin temiz kalıp kalmayacağıdır.
Emaneti koruyan, kendini korumuş olur." tespitini, duvarda asılı duran bir hakikatli söz değil de, hayatına rehber edinmesi gereken tavsiye olarak gördüğünde-vaktin bitimi- onun için, ağırlıkları üzerinden atmanın huzuru anlamına gelirdi elbet. Milli Eğitim Bakanlığı'nda çok defa devir teslime, görev değişimine/nöbet teslimine tanık olduk. Ancak-itiraf etmeliyim ki- son değişim, gidenin de gelenin de, vazifeyi "emanet" bilinciyle taşımanın olgunluğunu gösterdi bize.
Ahmet Emre Bilgili, uhdesinde olan Bakan Yardımcılığı görevininin sona erdiğini, artık bu "emanet" i taşıma sırasının, birlikte çalıştığı, Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz'a devretme zamanının geldiğini öğrendiğinde; “Olanda hayır vardır”’ düsturuna gönülden inanırız. Hayrolur inşallah.." sözleriyle karşıladı bu gelişmeyi. Madem ki en büyük makam, "Gökkubede hoş bir sada bırakmaktır", o zaman vazifeyi devrettiğinde insanların hakkınızda söyledikleri önem arz eder elbette. Tam da Sayın Bilgili'nin dediği gibi:
"Makamda iken değil, alınınca hakkınızda yazılanlar daha da önem taşır. Şükür ki gerek sosyal medyada gerekse gruplarda hakkımızda yazılanlardan gurur duyduk, onurlandık. Hayrolsun inşaAllah.."
Tabi bir de emaneti devralacak taraf da önemli..
Din Öğretimi'ne katkıları ile hepimizin gönlünde taht kuran kıymetli dostum Nazif Yılmaz'ın, kendisine devredilecek "emanet" in ağırlığı ile,
"Saygıdeğer meslektaşlarımıza ve dostlarımıza tebrikleri için teşekkür ediyor, hâsseten dualarını ve sadece kıymetli görüşlerini beklediğimi; isteyenler için başta okullarımızın bahçeleri olmak üzere fidan dikilmesine katkı vermelerini,çiçek vs. gönderilmemesini istirham ediyorum." diyerek bir nezaket örneği gösteriyor.
Taşa/toprağa, betona/duvara hizmetin artık pirim yapmadığı, insana dokunmanın vaktinin geldiğini ifade eden kıymetli dostum Talat Yavuz doğru söylüyordu. Artık, Milli Eğitim'de bu coğrafyanın mayası değerlerin neşvu nema bulması adına, insana dokunma vakti gelmişti.
Ve artık bu emanet hakkıyla taşıyan bir isimden, yeni bir heyecan ve aşk ile insana dokunacak sahici projeler hayata geçirecek müktesebata sahip bir isme verildi.
Evet; "Olanda hayır vardır…Hayrolur inşallah! "
İdris Şekerci
Eğitim Bir Sen İstanbul 6 No'lu Şube Başkanı
