ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLAR İHMALE GELMEZ
İdris Şekerci
Bir dönem Sivas valiliği de yapan Halil Rıfat Paşa, "Gidemediğin yer senin değildir" demiş. "Teşbihte hata olmaz" kuralına sığınarak; "Sendikacılığın ametüsü sürekli alanda olmaktır. " dedik; her toplantımızda, görüşmelerimizde.. Merkezi yönetim anlayışının kör noktalarından, zayıf noktalarından biri de kuşkusuz budur. Bu sebeptendir ki; merkezde planlanan,kanunundan yönetmeliğine, yönetmeliğinden genelgesine kadar her adımın taşrada ve sahada arızaları çıkmaktadır her seferinde.
Şimdi ne demek istediğimizi bir kaç örnekle izah edelim:
Ziya Selçuk zamanında, Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Atama Yönetmeliği yayınlanmıştı. Belki kurgusunda; gelişimi, okul merkezli gelişimi hedefleyen ilk bakışta kulağa hoş gelen bazı maddelerin alanda hangi sorunlara sebebiyet vereceği hesap edilemedi.
Sporcu öğrenci üzerinden; burada zikretmekten hicap duyacağımız kara deliklerden, adil olmayan rekabet unsurlarına kadar bir çok "..evdeki bulgurdan eden" maddelerin olduğu daha ilk uygulamada ortaya çıkmıştı. Sayın Bakan Mahmut Özer'in de müşahede ettiği tüm sendikaların yargıya taşıdığı iki atama dönemi sona erdi. Sorun tüm tazeliği ile varlığını devam ettiriyor.
Çözüm: Süreç başlamadan yönetmelikte yapılacak hakkaniyet odaklı -bir kurumda çalışma süresi dahil- tüm sorunlu maddelerin değiştirilerek yönetmeliğin yenilenmesi.
"Mahkeme Kadı'ya mülk değildir." sözü hepimizin bildiği bir gerçektir. Bugün görev verilenlerin yarın bir başkasına görevi bırakacağı doğrudur. Tıpkı dün görevde olanların bugün yerini başkalarına devrettiği gibi.
"-Peki sorun bunun neresinde?" diyebilirsiniz. Buraya kadar sorun elbette yok. Makamlar nöbet işidir. Vakti geldiğinde elbette bırakılır. Sorun görevden alınanların özlük haklarının yeterince dikkkate alınmaması.
Bugün Araştırmacı ve Uzman kadrosunda olan eski yöneticilerin maaş bordrosuna bakarak ne demek istediğimizi anlayabilirsiniz mesela.. Yıllarını devletine ve milletine hizmetle geçirmiş bu insanların, göreve yeni başlayan bir öğretmenin aldığı maaştan daha azını almaları adil midir?
Çözüm:Araştırmacı ve Uzman kadrosunda- namı diğer- havuzda bekletilen eski yöneticilerin çığlığına kulak vermek, derdine çare üretmektir. Ya fiili bir görev vererek bu insanların tecrübesinden istifade edilmelidir ya da geçmiş mali ve özlük haklarına kavuşacakları iyileştirme yapılmalıdır.
MTSK Sınavlarında görev alan öğrenenlerin aldıkları risk ve geçirdikleri süre ölçeğinde bir ücret aldıkları söylenebilir mi?
Çözüm:Bu ay içinde yapılacak çalışmada sınav görevlisi öğretmen ve diğer çalışanların alacağı ücreti makul düzeyde artıracak bir değişiklik.
Tüm tartışmaların gölgesinde ÖMK çerçevesinde KBS yapıldı ve sonuçlar açıklandı. Bakanlığı takdir etmek gerekir ki sınav soru yöntemi ile gönüller fethedilmiştir.
Öyleyse eksik kalan nedir?
Yıllarca uzmanlık bekleyen öğretmenlerin mesleğin son çeyreğinde olmaları nedeniyle başöğretmenlik hakkını elde edemeden emekli olacakları. Ocak ayı itibariyle uzman olacakların 10 yıl bekleyecek süreden mahrum olmaları bir hak kaybı değil midir?
Çözüm:ÖMK 'nda kapsamlı yeni bir çalışma yapılması ve bu arada uzmanlık ile başöğretmenlik arasındaki beklene süresinde mağduriyeti giderecek bir düzeltme yapılması.
Sonuç olarak; bize düşen sahada gündeme getirilen sorunları kamuoyuyla paylaşmak ve çözüm iradesi olan bakanlığımıza çağrıda bulunmaktır. Zira, çözüm bekleyen sorunlar ihmale gelmez.
Sayın Cumhurbaşkanımız 2023 yılı öncesinde birçok müjde ile heyecan uyandırdı. Benzer heyecanı eğitim çalışanları nezdinde uyandırmak ve memnuniyet artıracak adımların atılması güzel olmaz mı?
