Yazı
Yazar : İdris Şekerci
223 Görüntülenme
ÖĞRETMEN İTİBARI TACİZ Mİ EDİLİYOR?
İdris Şekerci
ÖĞRETMEN İTİBARI TACİZ Mİ EDİLİYOR?
İdris Şekerci

Bir kurumda çalışanın işini ya da işi ile ilintili yaşantısının memnuniyet verici veya olumlu bir duygu ile sonuçlanmasına iş doyumu denir. Eğitim çalışanı olarak -toplumun manevi mimarları- öğretmenlerin iş doyumu, bir yönüyle toplumda var olan itibar ve saygınlığıdır. Bir çalışan için en önemli motivasyon kaynağı- ki iş doyumunu böyle de tanımlamak mümkündür- talim ve terbiyesinden geçen öğrencisinin, hedeflenen maddi ve manevi kazanımlar ile aynel yakin müşahede etmesidir.

Motivasyonu kişinin aşk ve heyecanı olarak da tanımlamak mümkündür. Mesele bu yönüyle ele alındığında, bir öğretmenin öğretmenliğe ilişkin aşk ve heyecanı, onun yaşam kaynağıdır. Hangi iş ile meşgul olunursa olunsun, eğer aşk ve heyecan yitirilmişse, hiçbir şey o kişinin motivasyonunu geri getiremez.

Öğretmenin motivasyonunu bozan son günlerde o kadar çok şey oluyor ki bazen hangisini ele alacağımızı şaşırıyoruz. Bir taraftan eğitimciyi doğrudan hedef alan şiddet, diğer taraftan taciz ve istismar iddiası ile toptancı yaklaşımla itibar suikastı, öte yandan Alo 147 ve diğer şikayet hatları üzerinden gereksiz soruşturma ve kovuşturmalar, bazen ise işletme icadı performans değerlendirme tartışmaları…

 Öğretmeni mesleğinden ikrah ettiren tüm bu sorunların içerisinde en acımasızı, bugünlerde aynı  Oda’dan  servis ile başlayan, bir tetikçi kalem marifetiyle gündeme oturan, sosyal medya adı verilen kitle imha silahı ile  değersizleştiren ve yargılama ve soruşturma başlamadan   hükmü verilen, “sanığın idamına bilahare yargılanmasına” hesabı yargısız infaz  ile  kararan nice hayatlara şahidiz. Birkaç eğitimci arkadaşla son zamanlarda gündeme gelen istismar ve taciz vakalarını konuşurken, sınıf öğretmenliği yapan bir arkadaşın sözleri geldiğimiz noktanın vahametini tarif ediyordu. Arkadaş “Artık öyle bir septik vaziyet ile malul olduk ki; eskiden ilk okul birinci sınıf düzeyinde, harfleri düzgün yazması için öğrencinin elini tutar, kalemi birlikte kullanırken şimdilerde maalesef buna dahi çekinir olduk ve kendimizden şüphe eder hale geldik.”  

Taciz ve istismar konusunda “Vur deyince öldüren” sürece doğru savrulduğumuzu kabul edelim. Sema Maraşlı’nın ,kaleme aldığı “Erkeklerde İnsandır!”  başlıklı yazı,  aslında sorunu  esastan özetliyor. Maraşlı’nın bu yazısında  verdiği örnek, gerçekten hali pür melalimizi  ifade ediyor. Bir esnaf beyefendinin, kızıyla  parkta geziniyorken -çekirdek çıtlatarak sağa sola fırlatan anne kızı uyardığında-genç kız oldukça kaba bir üslupla “Çok konuşma beni taciz ediyor, bana laf atıyor diye bağırırım mahkemelerde sürünürsün!” tehdidi meselenin ciddiyetine dair dikkate değer bir anektod. Allah’tan kız iyi niyetli imiş ki sadece tehdit etmiş. Genç kız, ya gerçekten dediğini yapsaydı kim bilir medyamız adamcağızı nasıl haber yapacaktı.

 Son günlerde özellikle köpürtülen ve sanki eğitim camiasını ve toplumun belli bir kesimini taciz potansiyeli yüksek insanlar intibaı uyandıracak bir algı yönetimi olduğunu fark etmemiz gerekiyor. Birkaç gün ara ile birbirine komşu ilçede  yaşanan taciz iddialarına baktığımızda gördüğümüz durumu bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor.63 yaşındaki bir öğretmene açılan soruşturma, anksiyete bozukluğu teşhisi konan bir öğrencinin akıl ve hafsalayı zorlayan iddiası üzerine kitle imha medya silahı ile linç girişimine tabi tutulan ve bu yüzden tutuklanan okul müdürü, özgürlüğüne müdahale edildiğini düşünerek öz babasını tacizle suçlayan kız..

Taciz ve istismar hep birlikte karşı çıkmamız, mücadele etmemiz gereken bir insanlık suçudur. Aksini düşünmek inancımızla çelişir, Lakin taciz ve istismarın da bir istismar aracı olarak kullanılmasını son derece tehlikeli, toplumu bir arada tutan güven iklimini ortadan kaldırmaya matuf bir tehlike arz ettiğini de görmezden gelmemeliyiz.

Bir kurumda çalışanın işini ya da işi ile ilintili yaşantısının memnuniyet verici veya olumlu bir duygu ile sonuçlanmasına iş doyumu denir. Eğitim çalışanı olarak -toplumun manevi mimarları- öğretmenlerin iş doyumu, bir yönüyle toplumda var olan itibar ve saygınlığıdır. Bir çalışan için en önemli motivasyon kaynağı- ki iş doyumunu böyle de tanımlamak mümkündür- talim ve terbiyesinden geçen öğrencisinin, hedeflenen maddi ve manevi kazanımlar ile aynel yakin müşahede etmesidir.

Motivasyonu kişinin aşk ve heyecanı olarak da tanımlamak mümkündür. Mesele bu yönüyle ele alındığında, bir öğretmenin öğretmenliğe ilişkin aşk ve heyecanı, onun yaşam kaynağıdır. Hangi iş ile meşgul olunursa olunsun, eğer aşk ve heyecan yitirilmişse, hiçbir şey o kişinin motivasyonunu geri getiremez.

Öğretmenin motivasyonunu bozan son günlerde o kadar çok şey oluyor ki bazen hangisini ele alacağımızı şaşırıyoruz. Bir taraftan eğitimciyi doğrudan hedef alan şiddet, diğer taraftan taciz ve istismar iddiası ile toptancı yaklaşımla itibar suikastı, öte yandan Alo 147 ve diğer şikayet hatları üzerinden gereksiz soruşturma ve kovuşturmalar, bazen ise işletme icadı performans değerlendirme tartışmaları…

 Öğretmeni mesleğinden ikrah ettiren tüm bu sorunların içerisinde en acımasızı, bugünlerde aynı  Oda’dan  servis ile başlayan, bir tetikçi kalem marifetiyle gündeme oturan, sosyal medya adı verilen kitle imha silahı ile  değersizleştiren ve yargılama ve soruşturma başlamadan   hükmü verilen, “sanığın idamına bilahare yargılanmasına” hesabı yargısız infaz  ile  kararan nice hayatlara şahidiz. Birkaç eğitimci arkadaşla son zamanlarda gündeme gelen istismar ve taciz vakalarını konuşurken, sınıf öğretmenliği yapan bir arkadaşın sözleri geldiğimiz noktanın vahametini tarif ediyordu. Arkadaş “Artık öyle bir septik vaziyet ile malul olduk ki; eskiden ilk okul birinci sınıf düzeyinde, harfleri düzgün yazması için öğrencinin elini tutar, kalemi birlikte kullanırken şimdilerde maalesef buna dahi çekinir olduk ve kendimizden şüphe eder hale geldik.”  

Taciz ve istismar konusunda “Vur deyince öldüren” sürece doğru savrulduğumuzu kabul edelim. Sema Maraşlı’nın ,kaleme aldığı “Erkeklerde İnsandır!”  başlıklı yazı,  aslında sorunu  esastan özetliyor. Maraşlı’nın bu yazısında  verdiği örnek, gerçekten hali pür melalimizi  ifade ediyor. Bir esnaf beyefendinin, kızıyla  parkta geziniyorken -çekirdek çıtlatarak sağa sola fırlatan anne kızı uyardığında-genç kız oldukça kaba bir üslupla “Çok konuşma beni taciz ediyor, bana laf atıyor diye bağırırım mahkemelerde sürünürsün!” tehdidi meselenin ciddiyetine dair dikkate değer bir anektod. Allah’tan kız iyi niyetli imiş ki sadece tehdit etmiş. Genç kız, ya gerçekten dediğini yapsaydı kim bilir medyamız adamcağızı nasıl haber yapacaktı.

 Son günlerde özellikle köpürtülen ve sanki eğitim camiasını ve toplumun belli bir kesimini taciz potansiyeli yüksek insanlar intibaı uyandıracak bir algı yönetimi olduğunu fark etmemiz gerekiyor. Birkaç gün ara ile birbirine komşu ilçede  yaşanan taciz iddialarına baktığımızda gördüğümüz durumu bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor.63 yaşındaki bir öğretmene açılan soruşturma, anksiyete bozukluğu teşhisi konan bir öğrencinin akıl ve hafsalayı zorlayan iddiası üzerine kitle imha medya silahı ile linç girişimine tabi tutulan ve bu yüzden tutuklanan okul müdürü, özgürlüğüne müdahale edildiğini düşünerek öz babasını tacizle suçlayan kız..

Taciz ve istismar hep birlikte karşı çıkmamız, mücadele etmemiz gereken bir insanlık suçudur. Aksini düşünmek inancımızla çelişir, Lakin taciz ve istismarın da bir istismar aracı olarak kullanılmasını son derece tehlikeli, toplumu bir arada tutan güven iklimini ortadan kaldırmaya matuf bir tehlike arz ettiğini de görmezden gelmemeliyiz.

 Bir kurumda çalışanın işini ya da işi ile ilintili yaşantısının memnuniyet verici veya olumlu bir duygu ile sonuçlanmasına iş doyumu denir. Eğitim çalışanı olarak -toplumun manevi mimarları- öğretmenlerin iş doyumu, bir yönüyle toplumda var olan itibar ve saygınlığıdır. Bir çalışan için en önemli motivasyon kaynağı- ki iş doyumunu böyle de tanımlamak mümkündür- talim ve terbiyesinden geçen öğrencisinin, hedeflenen maddi ve manevi kazanımlar ile aynel yakin müşahede etmesidir.

Motivasyonu kişinin aşk ve heyecanı olarak da tanımlamak mümkündür. Mesele bu yönüyle ele alındığında, bir öğretmenin öğretmenliğe ilişkin aşk ve heyecanı, onun yaşam kaynağıdır. Hangi iş ile meşgul olunursa olunsun, eğer aşk ve heyecan yitirilmişse, hiçbir şey o kişinin motivasyonunu geri getiremez.

Öğretmenin motivasyonunu bozan son günlerde o kadar çok şey oluyor ki bazen hangisini ele alacağımızı şaşırıyoruz. Bir taraftan eğitimciyi doğrudan hedef alan şiddet, diğer taraftan taciz ve istismar iddiası ile toptancı yaklaşımla itibar suikastı, öte yandan Alo 147 ve diğer şikayet hatları üzerinden gereksiz soruşturma ve kovuşturmalar, bazen ise işletme icadı performans değerlendirme tartışmaları…

 Öğretmeni mesleğinden ikrah ettiren tüm bu sorunların içerisinde en acımasızı, bugünlerde aynı  Oda’dan  servis ile başlayan, bir tetikçi kalem marifetiyle gündeme oturan, sosyal medya adı verilen kitle imha silahı ile  değersizleştiren ve yargılama ve soruşturma başlamadan   hükmü verilen, “sanığın idamına bilahare yargılanmasına” hesabı yargısız infaz  ile  kararan nice hayatlara şahidiz. Birkaç eğitimci arkadaşla son zamanlarda gündeme gelen istismar ve taciz vakalarını konuşurken, sınıf öğretmenliği yapan bir arkadaşın sözleri geldiğimiz noktanın vahametini tarif ediyordu. Arkadaş “Artık öyle bir septik vaziyet ile malul olduk ki; eskiden ilk okul birinci sınıf düzeyinde, harfleri düzgün yazması için öğrencinin elini tutar, kalemi birlikte kullanırken şimdilerde maalesef buna dahi çekinir olduk ve kendimizden şüphe eder hale geldik.”  

Taciz ve istismar konusunda “Vur deyince öldüren” sürece doğru savrulduğumuzu kabul edelim. Sema Maraşlı’nın ,kaleme aldığı “Erkeklerde İnsandır!”  başlıklı yazı,  aslında sorunu  esastan özetliyor. Maraşlı’nın bu yazısında  verdiği örnek, gerçekten hali pür melalimizi  ifade ediyor. Bir esnaf beyefendinin, kızıyla  parkta geziniyorken -çekirdek çıtlatarak sağa sola fırlatan anne kızı uyardığında-genç kız oldukça kaba bir üslupla “Çok konuşma beni taciz ediyor, bana laf atıyor diye bağırırım mahkemelerde sürünürsün!” tehdidi meselenin ciddiyetine dair dikkate değer bir anektod. Allah’tan kız iyi niyetli imiş ki sadece tehdit etmiş. Genç kız, ya gerçekten dediğini yapsaydı kim bilir medyamız adamcağızı nasıl haber yapacaktı.

 Son günlerde özellikle köpürtülen ve sanki eğitim camiasını ve toplumun belli bir kesimini taciz potansiyeli yüksek insanlar intibaı uyandıracak bir algı yönetimi olduğunu fark etmemiz gerekiyor. Birkaç gün ara ile birbirine komşu ilçede  yaşanan taciz iddialarına baktığımızda gördüğümüz durumu bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor.63 yaşındaki bir öğretmene açılan soruşturma, anksiyete bozukluğu teşhisi konan bir öğrencinin akıl ve hafsalayı zorlayan iddiası üzerine kitle imha medya silahı ile linç girişimine tabi tutulan ve bu yüzden tutuklanan okul müdürü, özgürlüğüne müdahale edildiğini düşünerek öz babasını tacizle suçlayan kız..

Taciz ve istismar hep birlikte karşı çıkmamız, mücadele etmemiz gereken bir insanlık suçudur. Aksini düşünmek inancımızla çelişir, Lakin taciz ve istismarın da bir istismar aracı olarak kullanılmasını son derece tehlikeli, toplumu bir arada tutan güven iklimini ortadan kaldırmaya matuf bir tehlike arz ettiğini de görmezden gelmemeliyiz.

 

Yazarın Diğer Yazıları
#

OKUL YÖNETİCİLERİ ARASINDA EK DERS ÜCRETİ ADALETSİZLİĞİ YOK MU?

2025-06-02 15:58:48
#

PROJE OKUL, NORM KADRO FAZLASI ATAMALARI YA DA SIRALI HATALAR ZİNCİRİ

2025-04-15 08:46:50
#

SON KALE AİLE

2025-03-13 09:23:49
#

GLASGOW RANGERS'TAN  DERS ALSANIZ YETER

2025-03-06 10:02:45
#

İDARİ TATİL OKUL YÖNETİCİLERİNİN MAĞDURİYETLERİNİ DE GÖRMEYE BİR FIRSAT OLMALIDIR

2025-02-21 00:36:42
#

MALUM SENDİKA O TEĞMENLERLE GURUR DUYUYOR MU?

2025-02-05 11:48:25
#

AİLE YILINDA AİLE BİRLİĞİ SORUNU DEVAM MI EDECEK?

2025-01-20 11:54:14
#

ÖMK KILAVUZU İLE AYM BAŞVURUSUNA ÇALIM ATMAK

2024-12-25 09:29:23
#

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLERİN EK DERS ÇİLESİ NE ZAMAN BİTECEK?

2024-12-16 13:23:22
#

GÖLGE ETMEYİN BEYLER!

2024-12-12 11:12:48
#

İSTİSMARDAN MEDET UMMAK KİMSEYE FAYDA SAĞLAMAZ

2024-12-06 17:31:43
#

24 KASIM ÖĞRETMENLERİN NESİ OLUR?

2024-11-27 20:43:44
#

MÜLKİYE EGEMEN MAARİF MODELİ

2024-10-23 14:48:25
#

YALANCININ MUMU İLE OKULLAR AYDINLANMAZ

2024-10-18 10:36:19
#

MEB’E GÜNAYDIN SAYIN YUSUF TEKİN’E TEŞEKKÜR

2024-10-16 16:04:19
#

ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU'NDA RIZA ÜRETİMİ ESAS ALINMALIDIR

#

ZORUNLU EĞİTİM YA DA ZOR ZAMANDA KONUŞMAK

#

SEÇİM ERTESİ HATIRLATMALAR

#

FİLİSTİN İÇİN BİN GENCE VE BİZE DÂİR HATIRLATMALAR 

#

YÖNETİCİ ATAMA YÖNETMELİĞİ DEĞİŞTİ ŞİKAYETLER DEĞİŞMEDİ

#

ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENLER MÜLAKATSIZ MÜJDE BEKLER

#

AYM CHP VE SORUN SİMSARI SENDİKALAR KONSORSİYUMU

#

28 ŞUBAT'IN EĞİTİMDEKİ ARTÇI ŞOKLARI DEVAM EDİYOR

#

OTUZ İKİNCİ YILINDA AYNI HEYECANIN ADI EĞİTİM BİR SEN

#

İYİLİKLERİN ARTIRILMASI İÇİN İYİLERİN ÖRGÜTLÜ OLMASI GEREKİR

#

EK DERSLERİ ÖDENMEYEN ÖĞRETMENLERE KİM HESAP VERECEK?

#

UMUT İNSANLARININ ÇAĞRISIYLA UYANDIK YENİ YILA

#

BİZ NE ZAMAN ADAM OLURUZ DERKEN CİDDİ MİSİNİZ?

#

LEVE PALESTİNA ŞARKISINI DİNLEDİNİZ Mİ KADEM BEY?

#

OKUL YÖNETİCİLERİ İLE BULUŞTUK DİNLEMEK İSTER MİSİNİZ?

#

SPOR KULÜPLERİ, ÖĞRENCİ MECLİSLERİ DERKEN SIRADA NE VAR?!...

#

KISKANANLAR ÇATLAMASIN HAZMOLİN İYİ GİDER

#

TARAFSIZ OLMAK MI DEDİNİZ?

#

WYS WHATSAPP YÖNETİM SİSTEMİ HUZURLARINIZDA

#

OKUL MÜDÜRLERİNİN BİTMEYEN ÇİLESİ YA DA SPOR KULÜPLERİ

#

İLKSAN SEÇİMLERİNİ NASIL OKUMALI?

#

KAMU İŞVEREN HAKEM KURULUNU İZLEDİNİZ

#

KAMU İŞVEREN HAKEM KURULUNU İZLEDİNİZ

#

KEM ÂLÂT VE TOPLU SÖZLEŞME..

#

OKUL YÖNETİCİSİNİ DUYAN VAR MI?

#

YANLIŞ HESAP ADALETİ İNCİTİR BİLESİNİZ

#

KAMU İŞVEREN HEYETİNE NOTLAR

#

YENİ TÜRKİYE YÜZYILI YENİ MEB

#

EĞİTİM-İŞ, NE İŞ?

#

HERVELE VAKTİ GELDİ TOPARLANIN

#

ŞİMDİ HERVELE VAKTİ

#

KÖTÜLÜK KAZANMASIN DİYE!..

#

İŞÇİYE HAYIRLI OLAN BİZE SIR OLMAMALI

#

ESKİ GÜNLER GERİ GELSİN Mİ DEDİNİZ?

#

ŞİKAYET BEDAVA YA SAVUNMA HAKKI?

#

ŞİMDİ SAFLARI SIKLAŞTIRMA ZAMANI..

#

EĞİTİM BİR SEN, BİR DURUŞUN ADRESİDİR

#

KÜÇÜK DOKUNUŞLAR BÜYÜK KIRGINLIKLARI GİDERİR

#

TORBA YASADA NE OLSA?

#

YARDIM EBABİLLERİNİ GÖRDÜM

#

SAYIN BAKANA ÇAĞRIMIZ VAR

#

SUÇÜSTÜ OLDUNUZ SIRRA KADEM BASMANIZ YAKINDIR

#

YAPARKEN BOZMANIN ÇARESİ VARDIR

#

ÇALIŞANIN BEKLENTİSİ MASADAKİ HESAP ÇARŞIYA UYSUN

#

MEB 'in O’SU VAR BU’SU VAR MOS'U NİYE YOK?

#

ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLAR İHMALE GELMEZ

#

HİMMETİN NİMETİ KÜLFETTİR

#

ALGI YALANCININ MUMU GİBİDİR BU SEFER YATSI ERKEN GELDİ

#

ŞİMDİ SINAVA GİRMEYİN DİYENLERİN SINAVI BAŞLADI

#

ALGININ BİR ADI DA FECRİ KAZİPTİR

#

MESLEK KANUNU ÜZERİNE BİR SOSYAL DENEYDEN PAYIMIZA DÜŞENLER

#

KENDİNİ FARELİ KÖYÜN KAVALCISI SANANLARA NOTLAR

#

OKULLAR KİMSENİN KURTARILMIŞ BÖLGESİ DEĞİLDİR

#

MTSK SINAVLARINDA GÖREV ALMIYORUZ ÇÜNKÜ...

#

OKUL MÜDÜRÜNÜN SAYGINLIĞI BAKANLIĞIN UMURUNDA MI?

#

EROL BATTAL'DAN BİZE KALAN MİRAS NE?

#

ÖTEKİLEŞTİRENLERE İNAT SADECE SENDİKACILIK YAPACAĞIZ

#

TYP YA DA BÜTÜNÜ BÖLME YARIMI YEME!

#

BU KADAR KURALSIZLIK AVANTAJA BIRAKILAMAZ

#

UZMAN ÖĞRETMENLİK TARTIŞMASINI BİTİRECEK ÇARE VAR!

#

OKUL YÖNETİCİSİ Mİ MARABA MI?

#

ÜCRETLİ ÖĞRETMENİN ASIL SORUNU KADRODUR ANCAK…

#

BAYRAMI TATİL SANAN TATİLCİYİ YÖNETİCİ YAPAR

#

YİĞİDİ YER TOPLU SÖZLEŞMENİN HAKKINI VER

#

BAŞARI SADECE BELGEDEN İBARET MİDİR?

#

KARANLIĞA SÖVMEK ÇÖZÜM DEĞİL

#

MEB'İN YANLIŞ GİDEN DOĞRULARI DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLARI

#

DOĞRUYU SÖYLEYEN EĞRİ KILIÇ OLMAK!

#

SOSYAL MEDYANIN TÜKETMEDİĞİ NE KALDI?

#

KUR KORUMA MI ENFLASYONDAN KORUMA MI?

#

KANTARIN TOPUZUNU KAÇIRMAK MI DEDİNİZ?

#

ARA TATİL HEDİYESİ EK DERS ÜCRET KRİZİ

#

ARA TATİL HEDİYESİ EK DERS ÜCRET KRİZİ

#

KADEMELİ ELEKTRİK FATURASI NEYMİŞ ÖĞRENDİM!

#

DOSTUN İKAZI İLE HASMIN MUHALEFETİ AYNI DEĞİLDİR.

#

BAKANLIĞIN HAVUZU TAŞTI BİLESİNİZ

#

BİR SABIK YÖK BAŞKANI VE YUSUF

#

OLANDA HAYIR VARDIR SAYIN BAKAN

#

HELALLEŞMEK (!) İÇİN YOLCULUĞA ÇIKANLARA DİYECEKLERİM VAR!

#

ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU MU DEDİNİZ?

#

TEŞEKKÜR ETMEK İSTERİZ!..

#

ASGARİ ÜCRET TAMAM SIRA KAMU ÇALIŞANLARINDA!..

#

ASGARİ ÜCRET TARTIŞMALARI VE OKULLARIN PERSONEL SORUNU

#

ALGI MÜHENDİSLİĞİ VE BİRBİRİNE DÜŞÜRÜLEN MEMURLAR

#

Eğitimde Fırsat Eşitliği Mi Dediniz

#

EĞİTİMİ EMİR KOMUTA İLE YÖNETEMEZSİNİZ BAYIM!.

#

KAYBEDECEĞİNE İNANIRSAN KAYBEDERSİN

#

EĞİTİMİN VESAYET ZİNCİRLERİNİ KIRMANIN VAKTİ GELMEDİ Mİ ?

#

BİRAZ MOLA VE BİR MİKTAR MUHASEBE LÜTFEN!.

#

NE FİNCANCI KATIRLARINA NE DE VESAYETÇİ ODAKLARA EYVALLAH EDERİZ! (1)

#

DAHA FAZLA GECİKMEDEN BAKANLIKTAN BEKLEDİĞİMİZ NE?

#

İSPARK İLE İMTİHANI BİTMEYEN OKULLARIN YILAN HİKÂYESİ

#

OKULLAR EĞİTİM ÖĞRETİME HAZIR EDİLSİN DEMEYLE HAZIR OLUYOR MU?

#

YHS ÇALIŞANLARI ÜVEY EVLAT DEĞİLDİR

#

PCR, KPSS, YHS, VS. VS

#

PCR TESTİ, 10 EYLÜL SINIRI DİYEREK ÇALIŞMA BARIŞINI BOZMAYA DEĞER Mİ?

#

FELAKETLERİN GÖLGESİNDE KAMU ÇALIŞANLARININ EMEĞİNİ ARAMAK

#

MEB'DE YENİ SÜRECİ OKUMAK

#

ÖNCE YANGINI SÖNDÜRMEK GEREKMEZ Mİ?

#

TOPLU SÖZLEŞME MASASINA ÖMER’İN GÖLGESİ DÜŞER Mİ?

#

KURBANDA MADE INE CHP MODELİ

#

CİLALI İMAJ DEVRİNDEN MASAL EVİNE MEB’İN FOTOĞRAFI

#

BU TELAFİ DE NEYİN NESİ?

#

MÜSİLAJ LAZIM HEM DE ACİLEN!(2)

#

İLKSAN BİR SENDİKANIN ARKA BAHÇESİ OLAMAZ!

#

MÜSİLAJ TEMİZLİĞİ YAPALIM AMA HER YERDE

#

RAKAMLARIN DİLİYLE BULDUMCUK DELİSİNE BİR NASİHAT

#

ALGININ BÜYÜSÜ OLGUNUN ÇAPSIZLIĞINI SAKLAYABİLİR Mİ?

#

SORUN UZAKTAN EĞİTİM DEĞİL UZAKTAN YÖNETİM

#

AYARI BOZUK YÖNETMELİKTEN SADECE KAOS ÇIKAR

#

LGS SINAVLARINDA CEVAP BEKLEYEN SORULAR

#

TAŞIN ALTINA ELİNİ SOKAN MEB'İN SESSİZ KAHRAMANLARI

#

BİZ BİZE YETERİZ ÖĞRETMENİM

#

BİR ÖMÜR BİR ÖLÜM VE İÇİMİZE YOLCULUK

#

SAPKINLIK PANDEMİSİ YA DA MÜSLÜMAN MAHALLESİNDE SALYANGOZ SATMAK

#

KADİM SAPKINLIK PANDEMİSİ YA DA LOVE 101

#

ADANMIŞ ÖĞRETMEN VEYA TURNUSOL KAĞIDI

#

BAY MUHALİF AYNI GEMİDEYİZ

#

BİZ BİZE YETERİZ COVİT-19 KİM OLUYOR

#

HOŞ (MU) GELDİ UZAKTAN EĞİTİM

#

ÜCRETLİ ÖĞRETMENİN KORONA SINAVI

#

MEB ÖĞRETMEN DİZİSİNİ İZLEDİ Mİ

#

28 ŞUBAT GÜNLERİNDEN BAHAR KALKANI HAREKATINA

#

ÖĞRETMEN DİZİSİNDEN, ATAKAN FİLOZOFA HASBİHAL

#

HERKES İÇİN CHP (Mİ)

#

BAKANLIKTA DAMDAN DÜŞEN VAR MI?

#

ACININ ÖĞRETTİĞİ ASLA UNUTULMAZ

#

Ücretli Öğretmen Meb'in Nesi Olur

#

ÜÇ SORUN ÜÇ TALEP

#

Haydi Bismillah!

#

İSTANBUL TABİP ODASI MI ŞER YUVASI MI

#

İKNA ODALARI ÜZERİNDEN HUKUK ARAYIŞI BİTMEDİ Mİ?

#

Öğrenci andı üzerinden çıkan fırtına neyin habercisi

#

MEB'DEKİ DEĞİŞİM DALGASI "BİZ" E ZARAR MI VERİYOR

#

LGS YERLEŞTİRMELERİNDE SUÇLUNUN ADI ALGORİTMA

#

KEP'TEN GEÇTİK DE HEPTEN Mİ GEÇTİK

#

SINAVLA NE SEÇMİŞ OLUYORUZ?

#

GETTO LİSELER KAPIDA

#

MEB'İN PERFORMANS DEĞERLENDİRME GARABETİ!

#

FETÖ' NÜN LABARATUVAR NESLİ

#

ÜÇ'TEN BEŞ'E NEVZUHUR DERSANECİLİK

#

İHYA İLE İMHA ARASINDA SENDİKAL MÜCADELE SINAVIMIZ

#

İtibar Kaybettiren Numara(lar)dan Kurtulmak

#

Hayata Dokunan Öğretmen Olmak

#

Atanmakla Adanmak Arasında Öğretmenlik

#

28 Şubat'ın İzleri Silindi mi?

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen