Hafta sonu Genişletilmiş Şube Divanı toplantısı yaptık. Yılın ilk divan toplantısında gündemimizi bir motto üzerinden belirledik. “İyiliklerin artırılması için iyilerin örgütlü olması gerekir!”  Medeniyet dünyamızdan imbiklediğimiz bu misyon, bizim sendikal mücadelemizin hikâyesini oluşturmaktadır.

Mâ’rûfun/ iyiliğin egemenliği, bizim her alanda aslî vazifemizdir. Emeği kutsal bilen, “alın teri kurumadan” emeğin hakkını vermek gerektiğini, peygamber buyruğu ile ödev bilen bir anlayışa sahip olanlar için sendikacılığın anlamı, Diyanet Sen’in kurucusu Merhum Av. Ahmet Yıldız’ın tespitiyle “Hilful Fudul/Erdemliler Hareketi”nde gizlidir.

Peygamberimize, “Bugün dahi olsa onlarla birlikte olurdum”  dedirten bu hareketin amacı,  haksızlığa uğrayanın kimliğine ve sosyal tabanına bakmadan mağduriyetini gidermektir. Bizim sendikal mücadelemizin hikayesi, tam da böyledir. Kurucu Genel Başkanımız M. Akif İnan, Eğitim Bir Sen’in kurulduğu günlerde bize bir şey öğretmişti:

“Hangi düşüncede olursa olsun, hangi fikir kampı içerisinde yer alırsa alsın, onun bir insan olarak kabul görmesi, inancından dolayı horlanmaması lazım. İsterse benim inancımın tam zıddı olsun. Ben ona da hakk-ı hayat tanınmasının kavgacısıyım.”

Öğretmenler Odası panolarında daima baş köşede tuttuğumuz, “Türkiye'nin bütün renkleri bizimle” afişimizin yaslandığı mana tam da bu duyarlılıktır.

 Edmund Burke’nin  "Kötülerin kazanması için iyilerin seyirci kalması yeterlidir.” sözünü çoğumuz duymuşuzdur. Kurulduğumuz günden bu yana ilmek ilmek dokuyarak büyüttüğümüz Eğitim Bir Sen’imizin Genel merkezden Şubelerine, İlçe temsilciliklerinden işyeri temsilcilerine ve üyelerine kocaman bir aile olarak, özlük haklarını özgürlükten, ekonomik taleplerimizi temel insan haklarından ayrı görmedik.

Genel Sekreterimiz Talat Yavuz'u misafir ettiğimiz teşkilat toplantımızda bir kere daha ahitleşerek; üyemiz ve ülkemiz için çalışmayı sürdüreceğimize ilişkin bilincimizi tazeledik. İnsanlık vicdanını rahatsız eden ulusal ya da küresel olaylarda tepki vermeye, irade ortaya koymaya devam edecek, mazlum ve mağdurlara hakk-ı hayat tanınması için mücadele edeceğiz.

Ne mutlu bu uğurda mücadele edenlere ve ne mutlu bu yolda taş üstüne taş koyanlara!..