İstanbul 6 Şubesi

Şişli'de Milli İrade Ve Demokrasi Konuştuk

Eğitim Bir Sen İstanbul 6 Nolu Şube olarak 27 Mayıs’ın 55. Yıl dönümünde Şişli ilçemizde üyelerimizin katılımıyla darbeler ve eğitimi konuştuk.

Şişli ilçe temsilciliğimizin düzenlediği programa Şube Başkanımız İdris Şekerci ile beraber AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Şentop da konuşmacı olarak katıldılar.

Prof. Dr. Mustafa Şentop, “27 Mayıs’ta Türkiye’de gerçekleşen kanlı darbenin 55’inci yıl dönümü bugün. O darbe sonrasında bir yargılamada muhakeme ile adı üstünde ama ‘yargılamayı yapan hakim sizi buraya tıkan güç böyle istiyor’ diye verdiği kararın gerekçesini izah ederken bu ifadeyi kullanan bir hakim var. Buna da ne kadar yargılama denirse artık. Neticesinde onlarca kişi idam ediliyor ve rahmetli Adnan Menderes ve beraberindeki 2 kişi idam ediliyorlar.” Dedi.

Türkiye’de 27 Mayıs darbesiyle ortaya çıkan tabloda Anayasa Mahkemesinin çok önemli rol oynadığını kaydeden Şentop, rolün bugüne kadar azalmış olsa da varlığını sürdürdüğünü dile getirdi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şentop, 27 Mayıs 1960’ın Türkiye’de ikinci cumhuriyet olarak nitelendirildiğini, anayasayla yeni bir siyasi sistem organize edildiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Aslında anayasa bir ölçüde 1960’a kadar aşırı vurguyu, aşırı önemli hale getirilmeyi yitirmeye başlamıştı ama 27 Mayıs’la yeniden bu anayasa fetişizmi Türkiye’de canlandırılıyor çünkü yeni kurulan siyasi sistemin temel dayanağı olarak anayasa tanzim edilmektedir. Bu anayasayla beraber yasama, yürütme, yargı organları var ve 1950-1960 arasındaki tecrübe de çok açıkça şunu göstermiş ki; Türkiye’de daha önce olduğu gibi tek parti döneminde siyasi ve bürokratik eliti temsil eden CHP, bu manada bürokratik, oligarşik yapı, seçimle iktidara gelme şansına sahip değil. Dolayısıyla seçimle iktidara gelemeyecek bir siyasi düşünceyi seçimi kaybetse de iktidara taşıyacak, seçimi kaybetse de iktidarda tutacak bir formül geliştirmek lazım. Esasen 27 Mayıs 1960’dan itibaren Türkiye’de anayasanın tanımı budur. Seçimle iktidara gelemeyecek bir siyasi düşünceyi, seçimi kazanamasa da iktidara getirecek, seçimi kaybetse de iktidarda tutacak bir formül. Bunun adı Türkiye’de anayasadır.

Darbeden sonra Türkiye’de siyasi sistemi kendine göre dizayn ediliyor. İki türlü bir iktidar ortaya çıkıyor. Birincisi milletin seçtikleriyle oluşan iktidar, bir de seçime ihtiyacı olmayan bir iktidar. Bürokratik oligarşik yapı. Türkiye’nin temel kararlarını bu oligarşik, bürokratik, vesayetçi sistem dediğimiz sistem belirliyor. Bu sistem ve anlayış 2002’ye kadar devam etti.” Dedi.

Programa ev sahibi olmanın yanında aynı zamanda konuşmacı olarak da katılan Şube Başkanı İdris Şekerci,” “27 Mayıs’ta demokrasimizi kirletenleri bir kez daha kınıyoruz” dedi.

Vesayetin tuğlalarıyla örülerek  hazırlanan 27 Mayıs 1960 darbesinin milli iradeye karşı yapılmış tüm suikastların anası olduğunu belirten İdris Şekerci, “Hukuk katledildi, jakoben zihniyet tarafından demokrasi ayaklar altına alındı, millet iradesinin üzerine ipotek koyuldu. Demokrasi tarihimiz bir kez daha kirletildi. Milletin bir daha böylesi kara günler yaşamamasını temenni ediyoruz. Millet iradesinin temsilcisi olarak Hakk’ın rahmetine kavuşan Menderes, Polatkan ve Zorlu’yu rahmetle anıyoruz” dedi. Cuntanın demokrasiye akıl almaz hıncının zulüm, işkence, hüzün ve yargısız infazları beraberinde getirdiğini ifade eden Şekerci, “Türkiye'ye büyük acı yaşatmaya kodlanan askeri vesayetin sahipleri, yalanlar ve iftiralarla milli iradeyi kafese aldı, en büyük insanlık suçunu işleyerek, 27 Mayıs darbesi hayata geçirildi. 27 Mayıs’tan sonra kurulan düzmece mahkeme, Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ı darağacına gönderdi, Cumhuriyeti vesayet rejimine dönüştürdü” diye konuştu.

 Sivil iradeyi yok saymak için kurulan tezgâhlara, hazırlanan kumpaslara izin vermeyeceklerinin altını çizen Şekerci, “Milletin egemenliğini çalmak isteyen harici aktörlere ve onların içerdeki işbirlikçilerine imkan vermeyeceğiz. Bu şuurla; vesayet kalkışmasına karşı dik duran milletimizin yanında olacağız. Dışarıda yazılıp içeride sahneye konan Gezi kalkışması senaryosunu boşa çıkaran milletin kararlı duruşunu devam ettireceğiz. İhanet amacıyla planlanan 17-25 Aralık darbe girişimlerini püskürten, paralel tetikçilere hadlerini bildiren milletimizi yalnız bırakmayacağız.”  Şeklinde konuştu.