MEB 9 Eylül 2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Ölçme Değerlendirme Yönetmeliği ile tüm ortaokul ve liselerde ders sınavlarının ortak yapılacağını açıkladı. MEB’in 11 Ekim 2023 tarihli ortak sınav yönergesi ile Kasım ara tatil öncesi yapılan 1.sınavlarda ortaokul 7.sınıf matematik ile lise 10.sınıf coğrafya dersi sınavları merkezi sınav yöntemiyle Türkiye genelinde aynı gün ve saatte gerçekleştirildi.
Bir talihsiz tanımlama ile nitelikli denilen sınavla öğrenci alan okullar ile -artık-mahalle mektebi derekesine indirgenerek makus kaderine terk edilen Anadolu ve Meslek Liseleri'nde okuyan öğrencilerin muhatap olduğu soruların aynı olması pedegojik açıdan analize muhtaç olduğu kuşkusuz. Bardağın dolu tarafından bakıldığında MEB, okullarda ortalama düzeyde kolay soruların sorulmasıyla özel okullarda haksız bir şekilde şişirilen notlarla öğrencilerin haksız rekabete neden olan ortaöğretim başarı puanlarındaki adaletsizliğe çözüm üretmek istediği anlaşılmaktadır. MEB, hem bu adaletsizliğe son vermek hem de kabaca, “Ben her okula aynı kitabı gönderip aynı müfredatı okutturuyorsam ölçme değerlendirme de aynı sorularla olmalı.” demiş olmaktadır. Buraya kadar meselenin tespiti ve çözüm yolunda problem yok olduğu söylenebilir ancak uygulama kısmına bakıldığında zihnimize kazın ayağı hiç de öyle değilmiş sözü üşüşüyor.
MEB, tüm okullarda ortak sınav yapacaksa-öncelikle -tüm okulların öğretmen ihtiyaçlarını karşılayarak başlaması gerekirdi. Örneğin 2023/2024 Eğitim-Öğretim yılı başlayalı yaklaşık iki ay olduğu halde coğrafya öğretmeni olmayan, dersi boş geçen ya da ciddi ders kaybı olan öğrenciler, bugün ortak coğrafya sınavına girdiler. Burada bir gayri adil durum yok mu?
Mesele bu kadarla kalsa iyi!
Malûm olduğu üzere MEB, yeni bir yaklaşımla bundan sonraki süreçte yaygın adıyla sınavların klâsik yöntemle açık uçlu olarak yapılması kararını verdi. Anlaşılan o ki, MEB bunu sadece eğitimcilerden istiyor. MEB bu uygulaması ile "Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” atasözünü akla getiriyor.
İnsan ister istemez merak ediyor;
MEB, öğretmenleri ölçme ve değerlendirme konusunda yeterli mi görmüyor? Ya da burada başka bir fayda mı hesap etmektedir?
Bu kadar yıllık tecrübe bana şunu öğretmiştir;
Gerek ölçme ve değerlendirmede gerekse müfredatta bir değişiklik yapılacaksa sıfır noktasından başlanmalıdır. Ölçme ve değerlendirmenin, ilkokul düzeyinden başlayacak bir bakış açısıyla müfredata mütenasip bir şekilde kurgulanması icap eder. Her ne yapılacak ise öğretmenler ile yapılacaktır. MEB, öğrencinin eğitiminde öğretmene güveniyorsa -sınavlar ister çoktan seçmeli isterse açık uçlu olsun- ölçme ve değerlendirme noktasında da öğretmene güven duyulmalıdır.
Hasılıkelam, MEB’in ortak sınav meselesi, görünen o ki; usul ve esasıyla yeni sorunlara gebe durumdadır.
Eğitimin deneme tahtasına dönüştüğü algısını da dikkate alarak "Öğretmenler Odası" 'nın bu konudaki kaygılarına kulak verilmelidir. Aksi takdirde, koridorlarda yükselen "MEB’in son yapbozu da ortak sınavlar mı?" uğultusu arasında onca iyi niyetli adım heba olacaktır
MÜLKİYE EGEMEN MAARİF MODELİ
MEB’DE TAHTANIN YENİ YAZBOZU ORTAK SINAVLAR MI?
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ