İstanbul 6 Şubesi

ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU BU DEFA BEKLENTİLERİ KARŞILASIN

Eğitim Bir Sen İstanbul Şubeleri olarak İl Milli Eğitim Mdürlüğü önünde, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda beklenen adımların atılması için basın açıklaması yaptık. İstanbul Şubeleri adına Eğitim Bir Sen İstanbul 3 nolu Şube başkanı Erol Ermiş'in yaptığı basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı.

"Son bir ayda ikinci kez İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğü önündeyiz. 10 Mayıs Cuma günü eğitimcilere yönelik ölümle neticelenen şiddeti protesto etmek üzere bir günlüğüne iş bırakmış, ardından geniş bir katılımla şiddet yasasının çıkması için basın açıklaması yapmıştık. Buradan bir defa daha ifade ediyoruz: Gerek Öğretmenlik Meslek Kanunu gerekse diğer kanunlarda yapılacak düzenlemelerle bizim talep ettiğimiz, Milli Eğitim ve Cumhurbaşkanlığı makamlarınca da sözü verilen şiddeti önleyici/caydırıcı yasal düzenlemeler acilen meclisten geçirilsin" 

Basın açıklamasının devamında şu taleplerde bulunuldu.

Cumhuriyetin üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen biz eğitimcilerin gururla sahipleneceği bir meslek yasamız malesef yok. Bilindiği üzere 2022'de çıkarılan ve bugüne kadar 650 bin civarında öğretmeni kariyer basamaklarına kavuşturan yasa, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Hep beraber bu fırsatı iyi değerlendirmeli, geniş bir uzlaşı ile genel memnuniyet sağlayacak yeni bir Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun çıkmasını sağlamalıyız. 

Öncelikle şunu ifade ediyoruz: 

Öğretmenlik Meslek Kanunu ekonomik krize kurban edilmemeli. Geldiğimiz noktada ek ders ücretlerinin çok yetersiz olduğunu herkes kabul ediyor. Buna rağmen Maliyenin %15'lik ek ders ücreti artışını kanun tasarısından çıkarması kabul edilir gibi değil. Biz ek ders ücretinin en az %100 artırılmasını isterken Maliye Bakanlığının %15'i bile kabul etmemesi, öğretmenler arasında büyük tepkiye neden oluyor.

Öğretmenler açısından ciddî bir rahatlama sağlayan uzman ve baş öğretmenlik kıdem süreleri söz verildiği gibi 5 ve 10 yıl olmalıdır. 

Devletin, hükümetin ve bakanlığın güvenirliği açısından bu son derece önemlidir. Kısaca daha fazla sayıda öğretmenimizin kariyer basamaklarından daha erken faydalanmasını istiyoruz. 

Hatırlanacağı üzere bir söz de BİRİNCİ DERECEYE GELEN MEMURLARA verilmişti. Bu arkadaşlarımıza 3600 ek gösterge verilecekti. Verilen sözün üzerinden bir yıldan fazla geçti. Hâlâ ortada bir düzenleme yok. Verilen söz sürüncemeye bırakılmamalı, bir an önce ek gösterge bekleyen arkadaşlarımız 3600 ek göstergeye kavuşmalı. 

Kariyer basamakları düzenlemesi ile birlikte bazı üstler malesef ekonomik açıdan dezavantajlı duruma düştü. Üst, astından daha az maaş alır hale geldi, bu da çalışma barışını bozdu. Bugün şube müdürleri, il müdür yardımcıları, ilçe millî eğitim müdürleri, il müfettişleri ve müfettiş yardımcıları, şahsa bağlı uzmanlar ve araştırmacılar kariyer basamaklarından yararlanan meslektaşlarımıza öykünür hale gelmiştir. Çalışma barışının sağlanması ve maaş skalasındaki çarpıklıkların düzeltilmesi için dezavantajlı duruma düşen tüm unvan sahipleri ya kariyer basamakları kapsamına dahil edilmeli ya da kariyer basamaklarının getirdiği avantajlardan yararlanmalı. Kısaca adaletsizlik düzeltilmeli, hakkaniyet sağlanmalı.

Son atananlar hariç tüm öğretmenler kadroya geçtiler ancak kadrolu öğretmenliğin özlük haklarından faydalanamıyorlar. Genç meslektaşlarımız eşlerinden ve çocuklarından binlerce kilometre uzakta çile çekiyor. Çocuklar anne ya da babalarına hasret yaşıyor. Bilindiği gibi Aile birliği de kadroya geçen öğretmenlere iktidarın vaadiydi. Sözleşmeli ya da kadrolu ayırt etmeksizin adaylığı kalkan her arkadaşımız eş durumu tayin hakkına sahip olmalı, yeni meslek kanunu anayasal bir hak olan aile bütünlüğünü teminat altına almalı, sözleşmeli öğretmenlik kaldırılmalıdır. 

Öğretmenlik mesleğine atanmada uygulanan mülakat, tartışmaların odağı olmaya devam ediyor. Hatırlanacağı üzere mülakatın kaldırılması da hükümet vaadiydi. Ne kadar objektif yaparsanız yapın kamuoyu vicdanı mülakatı kabul etmiyor. Bütün kesimlerin karşı çıktığı mülakat konusunda ısrar edilmesini doğru bulmuyoruz. Mülakatı kaldırın, genç öğretmenleri rahatlatın. Ayrıca kurulması düşünülen Millî Eğitim Akademisi de hep tartışılacaktır. Millî Eğitim Akademisi genel bir mutabakat sağlanmadan yasalaşmamalıdır. 

Kariyer basamaklarının önündeki engellerden biri de kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıdır. Bu yüzden çok sayıda meslektaşımız sisteme dahil olamamıştır. Ya bu ceza kariyer basamaklarına engel olmaktan çıkarılmalı ya da disiplin affı getirilmelidir. Kamudaki şeflerin maaş dezavantajları giderilmelidir. Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılmalı, memurluğa sınavsız geçişin önü açılmalıdır. Toplu Sözleşme İkramiyesi'nin CHP ve Anayasa Mahkemesi eliyle iptal edilmesi ise örgütlenme açısından handikap oluşturmaktadır. Hükümet, bütçede yeri olan Toplu Sözleşme İkramiyesi ile ilgili yeni düzenlemeyi bir an önce hayata geçirmelidir. 

Öğretmenlik Meslek Kanunu ağırlıklı yapmış olduğumuz basın açıklaması burada sona ermiştir. Öğretmenlik Meslek Kanunu bu defa beklentileri karşılasın, taleplerimiz hayata geçsin, canla başla çalışan arkadaşlarımız rahatlasın diyor, yeni eylemlerde buluşmak üzere Basın açıklamamıza katılan basın mensuplarına ve siz değerli arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. 

Yoğun katılımın görüldüğü basın açıklamamız eğitim çalışanlarının haklı taleplerini içeren sloganlarla sona erdi.