Şubemizin sosyal etkinlikler kapsamında düzenlediği Osmanlı mirası olan Balkan topraklarını ziyaret ettik. Balkanlar, tarihi ve kültürel açıdan oldukça zengin bir bölgedir. Bu bölge, birçok farklı kültürün etkisi altında kalmıştır ve bu nedenle de üyelerimiz için oldukça ilginç bir destinasyon oldu. Balkanlar, Osmanlı İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Yugoslavya gibi tarihi devletlerin geçmişlerini yansıtmaktadır.
Üyelerimizin gezi sırasında ziyaret ettikleri Selanik, Ohri, Kalkandelen, Üsküp, Prizren, Budva, Kotor, Mostar, Saraybosna, Srebrenica, Belgrad ve Sofya gibi şehirler, her biri farklı tarihi ve kültürel miraslara sahiptir.
18 Haziran Pazar gecesi şubemiz önünde gece yolculuğumuzun ilk durağı Selanik oldu. Selanik, Yunanistan'ın kuzeyinde yer alan bir şehirdir ve Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma birçok yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Osmanlı döneminden kalan Selanik'in en önemli simgelerinden biri olan Beyaz Kule, Selanik Kalesi, Atatürk Evi, Aziz Dimitrios Kilisesini ziyaret ettik. Selanik’in ayrıca, Yunanistan'ın ikinci büyük şehri olması nedeniyle, ülkenin kültürel, ekonomik ve ticari merkezi olduğunu öğrendik.
İkinci durağımız Ohri, Kuzey Makedonya'da yer alan bir tarihi şehirdir ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır. Orta Çağ'dan kalma tarihi yapıları, dar sokaklarını gezdikten sonra göl manzaralı otelimizde yorgunluğumuzu attık. Osmanlı döneminden kalma Makedonya’nın kuzeyinde kalan ve birçok yapıya ev sahipliği yapan Kalkandelen’de Alaca Cami ile Harabati Tekkesini ziyaret ettik.
Daha sonra Kuzey Makedonya'nın başkenti Osmanlı ve Yugoslavya dönemlerinin izlerini taşımayan Üsküp’te konakladıktan sonra şehirdeki en önemli yapılar arasında, Osmanlı döneminden kalma Taş Köprü, Saat Kulesi Üsküp meydanı İskender ile 2. Filip heykelleri, Murat Paşa Cami, Mustafa Paşa Cami ve doğal güzelliği ile bizleri büyüleyen Matka Kanyonu’nda tekne turu yaptık.
Üsküp’ten sonra durağımız balkanların en güzel şehirlerinden Kosova'nın incisi Prizren Şehri, tarihi yapıları, dar sokakları Sinan Paşa Cami, kale ve Akdere nehrinin manzarasıyla ünlüdür. Kosova’dan sonraki durağımız Budva ve Kotor ise, Karadağ'ın sahil şehirleridir ve Adriyatik Denizi kıyısında yer alır. Budva, tarihi mekanları ve deniz turizmi ile ünlüdür. Kotor ise, Orta Çağ'dan kalma tarihi yapıları, dar sokakları ve Adriyatik Denizi manzarasıyla ünlüdür.
Turumuzun 5. Gününde Bosna Hersek’e vardık. Bosna-Hersek'in Mostar, Saraybosna ve Srebrenica şehirleri, Balkanlar'da gezilebilecek en önemli şehirlerarasındadır. Mostar, ünlü Stari Most (Eski Köprü) ve Osmanlı döneminden kalma tarihi yapılarıyla ünlüdür. Saraybosna ise, Osmanlı ve Avusturya-Macaristan dönemlerinin izlerini taşımaktadır. Şehirdeki en önemli yapılar arasında, Osmanlı döneminden kalma Baş Çarşı, Latin Köprüsü ve Gazi Hüsrev Bey Camii yer almaktadır. Srebrenica ise, Bosna Savaşı sırasında yaşanan trajik olayların yaşandığı bir yer olması hasebiyle gözyaşlarımızı tutamadığımız bir yer oldu.
Srebrenica’dan sonraki durağımız olan Belgrad, Sırbistan'ın başkentidir ve Osmanlı ve Avusturya-Macaristan dönemlerinin izlerini taşımaktadır. Şehirdeki en önemli yapılar arasında, Kalemegdan Kalesi, Sava ve Tuna nehirlerinin buluştuğu noktada yer alan Güvercinler Kalesi ve Osmanlı döneminden kalma Taş Meydan ziyaret ettik.
Son durağımız, Bulgaristan'ın başkenti Sofya kıymetli üyelerimizin için oldukça ilgi çekici bir şehir oldu. Şehir, tarihi yapıları, müzeleri ve parklarıyla ünlüdür. Şehirdeki en önemli yapılar arasında yer alan, Aleksandr Nevski Katedrali, St. George Rotunda, Boyana Kilisesi, Dalyan Cami, Parlamento Binası, cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık Saraylarını ziyaret ettikten sonra turumuz 26 Haziran Sabahı İstanbul’daki Şube merkezimiz önünde sona erdi.
Katılımcı üyelerimiz, Balkanlar'ın tarihine ve kültürüne hayran kaldıklarını ve herkesin bu bölgeyi keşfetmeyi denemesi gerektiğini söylediler. Özellikle Osmanlı döneminden kalma yapıları ve müzeleri gezmek, Balkanlar'ın geleneksel yemeklerini tatmak ve yerel halkla tanışmak, gezi boyunca en unutulmaz anıları oluşturdu. Ayrıca bu tur Balkanların sadece turistik bir bölge değil aynı zamanda Ceddimiz Osmanlı’nın Kültürel mirası olduğunu ve sahip çıkmamız gerektiğini hafızalarımıza kazıdı.